Gribe kalkan besinler

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Tuğba Küçük, gribe karşı savunma kalkanı oluşturmak için yenilen besinlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Griple gayrette yenip içilen besinlerin epey kıymetli olduğunu söz eden Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Tuğba Küçük, “Grip, bilhassa kış aylarında çok yaygın olarak rastlanan, bebek, yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olan şahıslarda hafife alınamayacak kadar kıymet arz eden viral yani virüs kaynaklı bir hastalıktır. Grip virüsü daima yapısal değişimlere uğradığı için insanlara tekrar tekrar bulaşabilen bir virüstür. A, B ve C olarak isimlendirilen 3 tip grip virüsü vardır. Lakin gripte tesirli olanlar A ve B tipleridir. Grip, bilindiği üzere bulaşıcıdır ve buna bağlı olarak en yaygın görülen salgın hastalıklar ortasında birinci sıralarda yer alır” dedi.

“Doğal bir öbür antibiyotik de soğan ve sarımsaktır”

Kış mevsiminde soğuk olan havaya karşı ahenk sağlamak için bedenimizin daha fazla güç harcadığını tabir eden Dyt. Tuğba Küçük, “Sağlıklı beslenmeyen bireylerde bu gereksinim karşılanmak istendiğinde beden direnci düşer ve kişi hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. Beden direncini yüksek tutmak ve gribe karşı savunma kalkanı oluşturmak için, kimi besin eserlerinin ehemmiyeti vardır. Birçok yararı bulunan beyaz ve yeşil çay, güçlü antioksidan özelliği ile doğal birer virüs düşmanı ve bağışıklık kuvvetlendirici olarak da karşımıza çıkar. Doğal bir öteki antibiyotik de soğan ve sarımsaktır. Yapısındaki bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tesire sahip soğan ve sarımsağın, yemek ve salata soslarına kesinlikle katılması gerekir. Yemeklerin yanında saplarıyla birlikte tüketilecek 5-10 kol maydanoz ise kişinin günlük C vitamini ihtiyacının üçte birini, beta-karoten gereksiniminin ise yüzde 10’unu karşılar” diye konuştu.

Balığın gribe karşı tesirli bir savunucu olduğunun yapılan araştırmalarla da ispatlandığını söz eden Küçük, “Omega 3 yağ asitleri ve güçlü içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği bulunan balığın haftada 2-3 kere kesinlikle tüketilmesi gerekir. Balığın yanı sıra fındık-ceviz-badem üzere kuruyemişler de bedenin direncini artırmada kıymetli. E vitamini en kuvvetli antioksidan vitaminler olan fındık-ceviz-badem üçlüsünün nizamlı tüketimi bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Zencefilin sayısız yararı pek çok bilimsel araştırma ile ispatlanmış. O yararlardan biri de bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi” biçiminde tabir etti.

“Nar, kabuğa yakın beyaz kısımları ile tüketilmelidir”

Çoğunlukla suyunu tükettiğimiz, zahmetli yenilmesi sebebiyle o ıstıraba girmekten kaçındığımız narın griple çabada son derece kıymetli bir rol oynadığını belirten Küçük, “Nar da kabuğuna yakın beyaz kısımlarıyla tüketilmelidir. Narın içeriğinde bulunan polifenolik bileşikler ve nara kırmızı rengini veren antosiyaninler, antioksidan kapasitesiyle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip. Beyaz kısımlarından da faydalanmak ise antioksidan tesirini kat kat artırır. Kivi ise tam bir vitamin ve mineral deposudur. Hem çocuklarda hem de erişkinlerde nefes darlığı, astım ve öksürük üzere bezdirici problemlere karşı son derece yarar sağlar. Antioksidan bakımından varlıklı olan adaçayı, soğuk algınlığına düzgün gelir. Adaçayı ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda da epeyce faydalıdır” diye konuştu.

Kaynak: İHA