İsrail, neden bir ateşkes veya rehine anlaşması yapmak zorunda kaldı? İşte bu sürecin temel sebepleri:
Askeri Maliyet: Hamas’ı tamamen yok etmek neredeyse imkânsız hale geldi. Kara harekâtı beklendiği gibi sonuç vermedi.
Siyasi Kriz: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, iç siyasette zayıflıyor. Ülkedeki hükümet krizi, halkın savaşa olan desteğini azaltıyor.
Ekonomik Çöküş: Süregelen savaş, İsrail ekonomisini ciddi şekilde olumsuz etkiledi. İş dünyası ve yatırımlar durma noktasına geldi.
Uluslararası Baskı: ABD ve Avrupa’dan gelen destek zayıfladı. İsrail’in üzerindeki diplomatik baskılar artarak devam ediyor.
Stratejik Çıkmaz: Uzayan savaş, İsrail’in bölgedeki caydırıcılığını zayıflattı. İsrail’in askeri üstünlüğü sorgulanmaya başlandı.
Arap Dünyasındaki Değişim: Normalleşme süreçleri sekteye uğradı. Birçok Arap ülkesi, İsrail’e olan desteğini sorgulamaya başladı.
Tüm bu faktörler birleştiğinde, İsrail en azından geçici bir ateşkes veya rehine anlaşmasına yönelmek zorunda kaldı. Ancak savaşın tamamen sona ermesi için uzun vadeli bir çözüm gerekiyor ve bu henüz netleşmiş değil.
Türkiye Bu Süreci Nasıl Yönetiyor?
Türkiye, Orta Doğu’daki dengeleri gözeterek hem diplomatik hem de insani yardımlar kapsamında aktif bir rol üstleniyor.
Diplomatik Hamleler: Türkiye, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı uluslararası platformlarda Filistin’in haklarını savunuyor ve İsrail’e yönelik diplomatik baskıyı artırıyor.
İnsani Yardımlar: Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için çeşitli girişimlerde bulunarak bölgedeki mağdur halka destek sağlıyor.
Bölgesel Dengeler: Türkiye, Arap dünyasıyla koordinasyon içinde hareket ederek İsrail’in yalnızlaşmasını hızlandıran diplomatik adımları destekliyor.
Ekonomik ve Askeri Politikalar: Türkiye, hem savunma sanayiindeki gücü hem de ekonomik yaptırımlarla İsrail’e karşı etkili olabilecek stratejiler geliştiriyor.
Uluslararası Baskıyı Artırma: Türkiye, Batılı ülkeler nezdinde İsrail’in savaş politikalarına karşı baskıyı artırmaya yönelik diplomatik girişimlerini sürdürüyor.
Türkiye, kısa vadede Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için çaba gösterirken, uzun vadede bölgedeki barış sürecinde güçlü bir aktör olmaya devam ediyor.
Bu süreçte Türkiye’nin diplomasi, insani yardım ve bölgesel dengeyi gözeterek attığı adımlar, Ortadoğu’nun geleceği açısından kritik önem taşıyor.
Elif Melikenur Yıldırım